Bisiklet ekipmanları
Avusturya bisiklet turu kapsamında, Avusturya‘nın başkenti Viyana‘dan yola çıkarak ülkenin bir diğer ucuna, Vorarlberg eyaletine bisiklet sırtında gittiğim yolculukta kullandığım bisiklet ekipmanları hakkında ufak bir bilgi alışverişinde bulunmaya ne dersiniz?
Bu yapacağım ilk bisiklet turu olduğundan ve daha önemlisi öncesinde herhangi bir bisiklet tecrübem olmadığından, birazdan üzerine detaylıca bahsedeceğimiz bisiklet ekipmanları nı sıfırdan almam gerekti. Kısa sürede hepsini bir araya toplayıp antremanlara başladım ve iyi kötü hazır sayılırım. En önemlisi de zihnen hazırım!
Bu da ilginizi çekebilir
Başkent Viyana’dan ülkenin bir diğer ucu olan Vorarlberg eyaletine uzanan turun rotası:
„Avusturya bisiklet turu rotası“.
Elbette gittiğim rota en az kullanacağım ekipman kadar (belki de daha) önemli ama bunu fotoğraflarla destekleyerek hazırlayacağım ve dönüşümde paylaşacağım bir başka yazıya saklıyorum.
Her ne kadar arada bazı farklılıklar bulunsa da, bu ilk defa bir yolculuğa hazırlık tecrübem değil. Öğrencilik dönemi seyahatlerimi konu alan ve ilk blogum olma özelliğine sahip www.sirtcantaligezgin.com‘da 10 Aralık 2013 tarihinde paylaştığım Yola Hazırlık başlıklı yazımda, sırtçantalı seyahatler bünyesinde yollarda kullandığım ekipmanlardan bahsetmiştim. Bu sefer yola sırt çantasıyla değil de, bisikletle çıkacak olsam da, her iki yolculuk tarzının da ortak bir yönü bulunmakta:
Ne kadar yük, o kadar sorun.
Bu nedenle bisiklet ekipmanlarını seçerken bu önemli noktayı göz ardı etmemeye çalıştım. Aynı şekilde aldığım her şeyin su geçirmez özelliğe sahip olmasına da dikkat ettim. Bisiklet ekipmaları nın büyük bir kısmını hazırlık döneminde test ederek bazılarını değiştirdim. Şimdi isterseniz hepsine tek tek beraber kısaca bir göz atalım.
Bisiklet ekipmanları
Bisiklet
Avusturya turunda kullanacağım bisikleti seçerken biraz ön araştırma yapınca, bu konunun başlı başına bir bilim dalı olabileceğini idrak etmiş oldum.
Bu sayede öğrendim ki, kullanım amacına göre bisikletin; şehir bisikleti, dağ bisikleti, yarış bisikleti, katlanan bisiklet, tur bisikleti vs vs birçok farklı çeşidi bulunduğu gibi, yine aynı şekilde işinizi kolaylaştıracak birçok farklı bisiklet ekipmanları da mevcut. Dağlar ülkesi Avusturya’da yol alacağımdan, aklıma ilk gelen şey bir “dağ bisikleti” satın almak oldu ama çok geçmeden bunun doğru bir karar olmayacağını anladım.
Viyana civarlarında birkaç bisiklet mağazasını gezip bu işin ehillerinden bilgi aldıkça, amacıma en uygununun bir tur bisikleti olacağını öğrendim. Tur bisikletleri; hem komforlu olmaları, hem de yolda ihtiyaç duyabileceğiniz tüm eşya ve araç gereçleri sorunsuzca yanınızda taşıyabilmenize imkân sağladıklarından yapacağınız uzun soluklu bisiklet yolculukları için biçilmiş kaftanlar âdeta.
Elbette tur bisikletlerinin farklı üreticiler tarafından piyasaya sürülen farklı modelleri mevcut. Bu noktada kendime sorduğum soru işte tam olarak da buydu:
Peki ama hangi tur bisikleti?
Kendimce aradığım bisikletteki özellikleri şu şekilde listeleyerek işe başladım:
- Hafif (alüminyum kadro)
- Dayanıklı
- Hem iyi kötü sürat yapabileceğim hem de konforlu
- Yük taşımaya müsait (bagaj taşıyıcısı olan)
- Amartisörsüz maşa (ağırlıktan tasarruf ve fazla efort sağlamama adına)
- Farklı tutuş pozisyonlarına imkân veren bir gidon
- Konforlu bir sele
- Uygun fiyat.
Sonuç olarak ilk gözüme kestirdiğim model Trek 520 Disc oldu. Serhan Mert (seyhanmert.com) son birkaç yıldır bu bisikletle dünyayı gezmekte. İnternette araştırınca bu modelin Viyana‘da sadece bazı mağazalarda satıldığını okudum.
Soluğu bir bisikletçide alınca, Türk olduğunu öğrendiğim beyefendi, bisikletin stoklarında olmadığını ama tavsiye ettiği bir diğer başka bir bisikletçiye giderek orada deneme sürüşü yapmamı ve şayet memnun kalırsam tekrar kendisine geri gelmemi ve sonuçta bana yağlı bir indirim yapacağını söyledi. Dürüstlük 10/10 (!) numara.
Hemen tavsiye edilen ig-fahrrad ismindeki mağazayı aradım ve bisikletin stoklarında olduğunu ve deneme sürüşü yapmak için gelebileceğimi söylediler. Bahsettiğim yer Viyana’nın 6. bölgesinde bulunan Almanların (Avusturyalı değil) işlettiği bir bisiklet mağazası.
Maalesef vardığımda aldığım cevap bisikletin birkaç gün önce satıldığı ve telefonda yanlış bilgi verildiği için üzgün oldukları yönünde oldu. İstersem yenisini sipariş edebileceklerini ve 6-8 hafta içerisinde elimde olabileceğini söylediler. Not: İlerleyen günlerde anladım ki, iş yapma ahlakları ilk baştaki Türk beyefendiden daha ileri seviyede değil ve Google’da birçok benzer yorum bulabilirsiniz.
İnanılır gibi değil ama özellikle de yaz aylarında bazı model bisikletlerin bazı kadro büyüklüklerine sahip olabilmek için bu kadar uzun süre beklemeniz işten bile değilmiş. Araba alsanız birkaç hafta daha uzun beklersiniz, arada pek bir fark yok gibi.
Tam teşekkür edip mağazadan çıkacaktım ki, satıcı beyefendi elinde işime yarayacak 2017 model bir bisiklet olduğunu ve fiyatta yardımcı olabileceğini söyleyerek, istediğim takdirde hemen bir deneme sürüşü yapabileceğimi ekleyince, hiç uzatmadım ve öyle de yaptım. Dönüşte kısa bir sohbetin ardından tamam alıyorum dedim. Yola uygun hale getirme adına bir-iki parçayı değiştirmemi tavsiye etti ve öyle de yaptık. Sipariş edilen parçalar gelip takılmaları derken biraz daha sağ olsun beyefendinin tembelliği nedeniyle ancak 10 gün sonra bisikleti teslim alabildim.
Hem işimi görebileceğinden, hem de fiyatı nedeniyle tercih sebebi oldu. Peki hangi modelden bahsediyorum?
Her ne kadar bir yarış bisikletine benzese de, aslında hem şehir hem de tur bisikleti olarak geçiyor. İşe gidip gelirken, hafif çantalarla küçük ya da büyük turlar için seyahat etmek amacıyla tasarlanmış. Bisikletle dünya turu yapacağım diyorsanız bu amaca pek uygun sayılmayabilir. Asfalt ve çakıl taşlı yollara uygun bir model ve dağ tepe bozuk yollarda gezeceğim diyorsanız bu iş için pek uygun sayılmaz.
Bisiklet üzerine yazılan Almanca yorumları aşağıdaki bağlantılardan okuyabilirsiniz:
Bisikletin genel özelliklerinden bahsedecek olursak:
Ağırlık
Yazının en başında da bahsettiğim üzere en önemli konulardan biri ağırlık ve bu, bisikletten bisiklete, daha doğrusu kullanılan malzemeden malzemeye büyük farklılıklar gösteriyor. Kesenin ağzını ne kadar açarsanız ona göre daha hafif bir bisiklet almanız mümkün.
Örneğin karbondan yapılan yarış bisikletleri 5-7 kg civarında iken, çelik kadrolu tur bisikletlerinde 15 kg’ı çok rahat aşabiliyor (Tur bisikletleri karbondan yapılmamakta sadece bir karşılaştırma olması adına örnek verdim ve bu tarz bisikletler için kullanılan malzemelerden aşağıda bahsettim).
Benim seçtiğim alüminyum kadroya sahip bu bisiklet ise bagaj taşıyıcısı, çamurlukları vs. derken 12,7 kg ile pek hafif sayılmaz. Sebebi ise aynı amaç için yapılan diğer markaların bazı benzer modellerinden yaklaşık olarak 1-1,5 kg daha fazla bir ağırlığa sahip olması.
Kadro
Tur bisikletlerinde kadrolar çelik, alüminyum ya da titanyumdan yapılmakta. En çok kullanılan malzemeler ise ilk ikisi. Bilindiği üzere alüminyumun yoğunluğu (2,7 t/m^3) çeliğinkinin (7,85 t/m^3) yaklaşık 1/3’üne tekabül etmekte ve bu nedenle alüminyumdan yapılan kadrolara sahip bisikletler haliyle birkaç kilo daha hafif olmaktalar.
Öğrendiğim kadarıyla gerçek uzun yol bisikletleri genellikle çelik kadroya sahipler. Bunun sebebi ise hem çeliğin daha dayanıklı olması, hem de dünyanın herhangi bir noktasında gövdenin hasar görmesi durumunda çeliği kaynak yapabilecek birini bulmanızın daha kolay oluşu. Alüminyumu kaynak yapması bilgi ve tecrübe isteyen bir iş olduğundan daha meşakkatli bir iş.
Tur bisikletçiliğinde genelde günün büyük bir kısmını bisiklet sırtında geçirdiğinizden, uzun süre ağrısız sızısız bir şekilde rahat bir pozisyonda oturup pedal çevirebilmeniz için kadronun ebatları büyük önem arz etmekte ve bu kişinin vücut ölçülerine göre değişiklik gösterebilmekte. Benim boyuma uygun olan kadro ölçüsü 56 cm’lik (L) olanı.
Amortisörsüz maşa
Amortisör özellikle de bisikletiyle bozuk dağ yollarına tırmanmak isteyenlerin ihtiyaç duydukları bir aksesuar. Unutulmaması gereken nokta ise bisikletin ağırlığını yaklaşık olarak 2-3 kilo daha artırdığı. Ayrıca düz asfalt yolda ilerlerken attığınız her bir pedala harcadığınız gücün emmesi ve bir anlamda boşa efor sağlamanıza meydan verdiğinden, tur bisikletinde yeri olmayan bir fazlalık olacağından amorisörsüz bir maşa tercih ettim.
Vitesler
18 (9×2) vites. Shimano Sora. Bu vitesler tur bisikletleri için fiyat aralığı olarak başlangıç seviyesinde diyebiliriz. Fiyat arttıkça kalite de artıyor.
Frenler
Disk frenlere tam olarak alışamadığımı söyleyebilirim. Sebebi ise özellikle de acil fren yaptığım durumlarda rahatsız edici bir ses çıkarıyor olmaları. İlk başlarda yeni olduklarından ve fren yaptıkça zamanla bu sesin kendiliğinden kesileceğini düşünsem de, öyle olmadığını anladım. Böyle devam ederse -ki ufukta bir düzelme gözükmüyor- bir tamircinin yolunu tutmam gerekecek ama altı haftadan öncesine (!) randevu alabilirsem!
Bu yazıda bulduğum bilgilerde frenlerin rahatsız edici sesler çıkarmasına neden olan sebeplere değinmişler. Son zamanlar yoğun iş temposu nedeniyle söküp takacak zamanım olmadığından uğraşamadım.
Gidon (direksiyon)
Bir diğer önemli konu ise gidon seçimi. Bu konuda tek istediğim uzun yolculuk esnasında farklı tutuş pozisyonları sağlayan bir gidon olmasıydı. Tur bisikletçileri genelde kelebek gidon tercih etmekteler.
Aldığım bisiklette alta kıvrık gidonlar bulunmakta ve şu ana kadar bir hayli memnunum. Sebebi ise isteğim üzere farklı pozisyonlarda tutuş imkanı sağlamaları. Tahminimce gidon boğazının biraz daha yüksek olması uzun mesafe yolculuklarda daha sağlıklı bir pozisyonda oturabilmek adına avantaj sağlayacaktır ve bunu değiştirmeyi düşünmüyor değilim.
Tekerler
32 mm genişliğinde, Citywide 32-622 700×32. Asfaltta kullanılmak için uygun.
Sele
Bisikleti satın aldığım mağazadaki beyefendi bisikletin üzerinde gelen selenin uzun yolculuklar için rahat olmayacağını ve başka bir sele tavsiye ettiğini söyledi.
Orada bulunan bir scanner ile popomun ölçüsünü alarak oturma kemiklerime yeterli desteği sağlayacak bir jelli bisiklet selesi verdi. İsteğinin bana ekstradan bir şeyler satmak olmadığını ve 70 € olan etiket fiyatı yerine 30 € ödememin yeterli olacağını söyledi.
Çok zaman geçmeden bunun ne kadar hayati bir konu olacağını anlamış oldum, ki ilk günler alışma süresince sele ağrıları denen meretle uğraşmam gerekmişti. Konu hakkında biraz tecrübe sahibi olunca içimden kendisine teşekkür etmedim değil. Bu sele çok rahat ve memnunum.
Sele konusunda bir diğer önemli nokta ise sele ayarının çok yüksek ya da çok alçak olmaması. Bu hem sakatlanmalara, hem de pedala tam güç uygulanamadığından performans kayıplarına yol açabilmekte.
Sele kılıfı
Bu nedenle özellikle de yağmurlu havalarda bisikleti bir yere park edince hemen selenin üzerine bu kılıfı geçiriyorum. Kılıfı aldıktan sonra bisiklet çok uzun süre yağmur altında kalmadığından gerçekte su geçiriyor mu ya da ne kadar zaman sonra su geçiriyor (henüz) bilmiyorum. Bunu zaman gösterecektir.
Bagaj taşıyıcı ve çamurluk
Bagaj taşıyıcıların da çelik ve alüminyumdan yapılanları mevcut. Çelik yukarıda da belirttiğimiz üzere kolay kaynak yapılmakta. Gerçi nerede dağ başında mahsur kalacağım da, nerede çeliği kaynak yaptırma ihtiyacı hissedeceğim?
Aydınlatma
Bisiklet ön farı ve arka ikaz ışığının ortak özellikleri USB şarjlı olmaları.
İlk yardım çantası
Hiçbir şeyin garantisi olmadığı gibi bisikletten düşüp bir yerlerine zarar getirmemenin de bir garantisi yok.
Olası muhtemel ufak tefek aksilikler için yanımda bu ilk yardım çantasını bulunduracağım. İhtiyaç durumunda aramamam ve elimin altında olabilmesi için sele borusuna takılan çantada bulunduruyorum.
Bisiklet çantaları
İki adet Vaude Aqua Back model çanta kullanıyorum. Tüm eşyaları bir çantaya doldurup bisikletin ağırlık noktasını belirli bir tarafa kaydırmak istemediğimden, ihtiyacım olmadığı halde ikinci bir çanta daha aldım.
Bu bisiklet çantalarının birine erzaklarımı ve gün arasında lazım olabilecek şeyleri, diğer çantaya ise (ararken daha çabuk bulabilme adına küçük çantalar içerisine düzenli bir şekilde yerleştirdiğim) diğer eşyalarımı koyuyorum.
Uzun yola gitmediğim için ön çanta alıp ekstra yük etmek istemedim, ki bisikletin maşasında çanta tutturabilmek için delikler de bulunmamakta. Yazının en başında da bahsettiğim üzere aldığım bisiklet daha hafif yükler taşıyabilmek için dizayn edilmiş.
Çanta (sele borusu)
Sele borusuna takılan su geçirmez çantaya yolda ihtiyaç duyabileceğim yama takımı, iç lastikler gibi yedek parçaların yanı sıra anahtarlar vs gibi tamir aletlerimi koyuyorum.
Bisiklet kaskı
Cratoni C-Bolt model bisiklet kaskından memnun olduğumu söyleyebilirim. Özellikle bir hayli hafif olması nedeniyle saatler boyunca takmama rağmen kafama herhangi bir basınç uygulamıyor.
Tek rahatsız eden yanı ise hava kanallarında haşerelerin girmesini engelleyen filelerin olmayışı. Belki ufak bir detay ama özellikle de yaz aylarında bisiklet sürerken olmasını arzu ettiğiniz bir şey olabiliyor.
Bisiklet şapkası
Kaskın altından kafama takıyorum. Teri tutması ve biraz evvel bahsettiğim üzere hava kanallarında file olmadığından haşerelerin kafamla temasını engellemesi adına çok kullanışlı. Ayrıca yaz aylarında güneşe karşı bisiklet sürerken yüzünüzün neredeyse tamamını güneşten koruyor.
Bisiklet kask kılıfı/yağmurluğu
Yağmurlu havalarda (ve bisiklet şapkası takmadığım zamanlarda) kaskın hava kanallarından içeri su girmekte ve belirli bir zaman sonra rahatsızlık hissi verdiğini tecrübe ettiğimden bir adet kask kılıfı/yağmurluğu aldım.
Pedallar
En çok zaman harcadığım konulardan biri de pedal ve ayakkabı seçimi oldu. 80’li yıllardan bu yana düzenli olarak bisiklet turları yapan bir iş arkadaşımın tavsiyesiyle başlangıç için ‘Time’ marka kilitli pedalları aldım. Kilit pedallar, Look şirketi tarafından 1984 yılında ilk modelleri geliştirilen ve bir yıl sonra Hinault’un Tour De France’ı kazanmasına imkân sağlayan pedal türü olarak bilinmekte (Kaynak).
Kilitli pedalların düz pedallara kıyasla en büyük avantajı ise pedal çevirirken pedala daha fazla güç aktararak harcanılan eforun daha fazla performansa dönüşmesine imkân sağlamaları. Ayrıca sürekli sabit olduklarından ayaklarınızın pedal üzerinde kaymaları gibi bir risk bulunmamakta.
Üreticinin verdiği bilgilere göre bu pedalları bisiklete yeni başlayan ve toplam vücut ağırlığı 90 kg’a kadar olanlara tavsiye ediyorlar. Pedalların iki tarafında da kilitler mevcut.
İlk zamanlar kilit açmaya alışması zaman alsa da, şu ana kadar hiç düşmedim (tık, tık, tık). Boş bir alanda bir elimde duvara yaslanarak biraz kilit açma antremanı yaptıktan sonra bu sorunun üstesinden gelmiş oldum ve belirli bir zaman sonra hiç düşünmeden otomatik olarak yaptığım bir hareket olmaya başladı. Ayrıca sertlik derecesini biraz daha yumuşak ayarlamak işimi kolaylaştırmış oldu.
Almış olduğum bu pedalların en büyük dezavantajı platformsuz ve dolayısıyla günlük ayakkabılarla bisiklet sürerken çok rahatsız ediyor olmaları. Bunun sebebi ise ayakkabılarınızın yukarıdaki görselden de anlayacağınız üzere sürekli olarak sadece -kilit sisteminin parçaları olan- iki ince demire temas ediyor olmaları (Sigma=F/A).
Kıyasla daha geniş olan ve bir tarafı düz (platformlu) Shimano pedallar bu konuda daha uygun bir çözüm gibi durmakta.
Ayakkabılar
Uzun süre bisiklete binmek isteyenler için en önemli konuların başında pedal seçiminin yanı sıra bunu tamamlayıcı olarak ayakkabı seçimi geliyor şüphesiz.
Ayakkabı konusunda dağ bisikleti, yarış bisikleti ayakkabısı, düz ayakkabılar vs. farklı çözümler mevcut. İlk tercihimi genel olarak hem bisiklete binebileceğim, hem de tabanlarında bulunan destekler nedeniyle rahatça yürüyebildiği dağ bisikleti ayakkabılarından yana kullandım.
Yukarıdaki fotoğrafta görülen ve tavsiye üzerine aldığım Northwave marka ayakabılardan kalite olarak bir hayli memnun(d)um ama bu konuda büyük bir hata yaptığımı belirtmeliyim. Günlük ayakkabı alır gibi internetten aynı büyüklükte bisiklet ayakkabısı sipariş edince biraz dar oldukları gerçeğiyle yüzleşmem gerekti. Yaptığım ikinci hata ise “biraz giyince açılırlar” diyerek ayakkabıları geri göndermeyişim oldu. Şayet taraklı ayaklarınız varsa, ayağınıza uygun ayakkabı bulmakta zorlanabilirsiniz, sebebi ise genelde dar kesim olmaları.
Eğer ayakkabıları küçük alırsanız, dar ayakkabıların oluşturdukları en büyük sorun ise pedal çevirirken belirli bir zaman sonra ayaklarınızın ve hatta belden aşağı birçok bölgenizin uyuşmasına sebep olmaları, ki bisikletçilerin karşılaşmak istemedikleri olumsuz durumlardan biri de bu.
Kısa zamanlı kişisel tecrübelerim gösteriyor ki, bisiklet ayakkabılarınızı günlük ayakkabılarınızın büyüklüğünden yarım ya da bir numara daha büyük almanız, birçok markanın birçok modeli için geçerli olan bir kural olabilmekte. Tekrar başa dönecek olsam ilk bisiklet ayakkabımı almak için bir bisiklet mağazasına gider ve ayağımı sıkmayan rahat bir model alırdım.
Bu nedenle de bir numara büyük Vaude TVL Pavei model ayakkabıya geçiş yaptım. Bu ayakkabıların özelliği hem kilitli olmaları hem de tabanları çok sert olmadığından (5) rahatça yürümeye imkân sağlıyor olmaları. Bir de çok ‘cool’ duruyorlar. Diğer dağ bisikleti ayakkabılarıma kıyasla bisikletle işe giderken sorunsuzca giyebiliyorum.
Suluk ve kafesi
Bisikleti aldığımda üzerinde suluk kafesi yoktu, bunu ekstradan almam gerekti.
Yine aynı şekilde 1 litrelik bir su şişesi kullanıyorum. Belirli bir zaman sonra şiddetli kokular oluşması nedeniyle plastik şişelerle pek arası olmayan bir şahıs olarak kokmayan malzemeden yapılmış bu şişeden çok memnunum. Yine de her sezon başlangıcında yeni bir şişe almayı ihmal etmeyeceğim.
Kilit
ABUS uGrip model bisiklet kilidi katlanabilir olma özelliğine sahip. Tek sorun neredeyse bir kiloya yaklaşan ağırlığı.
Her ne kadar kilidi ikinci suluk kafesi için ön görülen deliklere monte etsem de, bunun iyi bir fikir olduğu konusunda emin değilim. Yaz aylarında su tüketiminin biraz daha fazla olduğunu göz önünde bulundurunca, ikinci bir suluk alarak buraya takmanın ve kilidi başka bir yere sabitlemenin daha uygun olabileceğini düşünüyorum.
Bu konuda öğrendiklerimden biri de imkânlar dahilinde bisikleti sürekli olarak sabit bir yere kilitlemenin olduğu.
Bisiklet pompası
Ayakla sabitlenebilen sayaçlı bisiklet pompaları en kullanışlı bisiklet pompaları olarak bilinmekte. Dezavantajları ise büyük ve ağır olmaları. Hem ağırlıktan tasarruf hem de yer kaplamaması adına daha küçük bir tanesini tercih etmek zorunda kaldım.
Bir küçük pompayla tekerleri istenilen kıvamda şişirmek için gerekli basıncı sağlamak biraz zaman alsa da, tekerlerin patlaması gibi olası bir acil durumda en çok ihtiyaç duyacaklarımdan biri olacağı için yanımda bulunduracağım. Suluk kafesinin hemen yanına tutturdum ve böylece görevini yapacağı ana kadar sürekli bisikletin üzerinde duracak.
Bisiklet giyim malzemeleri
Askılı kısa bisiklet taytı (pedli)
İlk altığım bisiklet taytı birkaç defa giydikten sonra bazı yerlerinde dikilerin patlaması nedeniyle başka bir bisiklet taytı arayışına geçerek bu defasında bu askılı taytı aldım. Askıları rahatsız etmiyor ve askısız taytlara kıyasla aşağı kaymak gibi sorun ortaya çıkmıyor.
Tam fermuarlı bisiklet tişörtü
Bisiklet tişörtlerini diğer spor tişörtlerinden ayıran başlıca özellikleri, gerek duyacağınız ve hemen elinizin altında bulunmasını istediğiniz eşyalarınızı koyabileceğiniz sırt ceplerine sahip olmaları ve bisiklet sürerken arka taraflarının ön tarafa kıyasla biraz daha uzun kesilmiş olmaları.
Bu tişört dar kesim, 4 arka cebi bulunmakta, malzemesi nefes alabilirlik özelliğine sahip ve tam havalandırma sağlama adına tam fermuarlı. Çok memnunum. Yanımda toplamda üç bisiklet tişörtü bulunmakta.
Kolluk ısıtıcı
Serin havalarda tişörtü çıkarmaya ve uzun kollu bir şey girmeye gerek kalmadan kollarıma geçirdiğim bu kolluklarla yoluma devam edebiliyorum. En büyük avantajı ise belirli bir zaman sonra sürekli pedal çevirmekten vücut sıcaklığı yükselmeye başlayınca hemen kollukları çıkararak sıcaklığı dengeleyebiliyorum.
Bacak ısıtıcı tayt
Bu bacak ısıtıcı taytları bacaklarınız üşüdüğünde taytı çıkarmaya gerek duymadan bacaklarınıza geçirebilirsiniz. Paça kısmında bulunan fermuarları açarak ayakkabıları çıkarmaya gerek duymadan bacaklarınıza geçirmeniz mümkün.
Parmaksız bisiklet eldiveni
Eldivenlerin iç tarafları (suni) deriden ve uzun süreli sürüşlerde su toplamaması ve sinirler üzerindeki baskıyı azatlmak adına gidonla temas eden kısımlarda jel destekli yastıklar bulunmakta. En sevdiğim detaylardan biri ise uç kısımlarına dikilen destekler yardımıyla eldiveni sorunsuz bir şekilde elinizden çıkarabilmektesiniz.
Gözlük
Bu spor gözlüğü ince bir kılıf ve farklı hava koşullarına karşı değiştirilebilen turuncu, parlak kırmızı ve şeffaf olmak üzere toplamda üç farklı lens seçeneği ile birlikte gelmekte. Gözlükle gelen kılıf bir hayli ince olduğundan, kullanılmadığı zamanlarda çantada bir yerlerde zarar görmemesi adına sert bir gözlük kabı da aldım.
Yağmurluk mont
Vaude’nin bisikletçiler için dizayn edilen bu yağmurluk montunu diğerlerinden ayıran özelliği sırt bölgesinin daha uzun kesim olması, böylece gidonu tutmak için öne eğildiğinizde pantolonunuza su girmiyor.
Rüzgarlık
Rüzgarlık olarak koşu montumu kullanacağım.
Yağmurluk pantolon
Pantolonun su geçirip geçirmediğini ancak yolda deneyeceğim çünkü aldığımdan bu yana tek bir kez dahi yağmur yağmadı. Fotoğrafta göze hoş gelse de gerçekte patates çuvalı giyiyormuşsunuz hissine bürünebilirsiniz. Tipi biraz bozuk gibi.
Ayakkabı kılıfı
Dalgıç kıyafetlerinde de kullanılan neopren malzemeden yapılan bu ayakkabı kılıfı sayesinde pantolondan akan suyun ayakkabılara geçmesine engel olmak ve dolayısıyla çoraplarınızın kuru kalmasını sağlamak mümkün.
Her ne kadar yoğun yağışlı havalarda belirli bir zaman sonra su geçirdiği söylense de, en azından sıcak tutuyor (diyorlar). Deneyeceğim.
Bisiklet beresi ve boyunluk
Bisiklet beresini sabah serin havalarda kaskın altından giymek maksadıyla aldım.
Avusturya’da pedal çevireceğimden ve havanın çok çabuk değişgenlik gösterebileceğini göz önünde bulundurursam lazım olabilmesi çok olağan.
Ayak ve cilt bakım ürünleri
Hangi bisikletçiyle konuşursam en çok tavsiye ettiği ürünlerden biri de aşağıda fotoğrafını gördüğünüz bu spor kremi olmuştu.
Uzun süre sele üzerinde oturup pedal çevirince sürtünme nedeniyle belden aşağının belirli bölgelerinde tahriş ve ağrılar oluşabilmekte. Üzerine detaylı olarak yazabilmek için bir süre daha kullanmam gerekecek.
Bir de ayak bakım kremi ve olası muhtemel su toplamalarına karşı özel bantlar yanımda bulunduracağım.
Tuvalet Çantası
Diş macunu ve fırçası, şampuan, duş jeli, deodorant, ıslak mendil, güneş kremi, sivrisinek koruyucu vb tarzından temizlik malzemelerimi bir çanta içerisinde toplayarak aradığım zamanlarda elimin altında olmasını sağlıyorum.
Mikrofiber seyahat havlusu
Sırt çantalı seyahatlerimde hiç yanımdan eksik etmediklerim listesinde bir adet mikrofiber havlu bulunmaktaydı ve bisikletli yolculuklarda da durumda bir değişiklik olmayacak.
Evlerde kullandığımız klasik anlamdaki havlulara kıyasla hem çok hafif, hem çabuk kuruyor hem de çok yer kaplamamakta. Birçok farklı ebatlarda olanlar mevcut ama ben yıllardan beri standard olarak 60 x 120 cm büyüklüğünde olanı kullanıyorum; ne küçük ne de büyük, işimi görüyor.
Mutfak malzemesi
İsviçre çakısı
Sırtçantalı seyahatlerimde de yanımda bir adet İsviçre Çakısı bulundurmuş ve her defasında faydasını görmüştüm.
Geçenlerde gittiğim bir dağ gezisinde eskisini kaybettiğimden Avusturya bisiklet turu için bir adet Victorinox Huntsman model 15 farklı fonksiyonu bulunan bir İşviçre Çakısı satın aldım. Özellikle de çakısı, testereli bıçağı ve konserve açacağı işime çok yarayacaklardır.
Çatal, bıçak, kaşık
Bu üçlünün marifetlerinden sırtçantalı seyahatler esnasında çok faydalanmıştım.
Yedek parçalar
Yama takımı
Yolda tekerlerin patlama riskine karşı yanımda bir de yama takımı bulunduruyorum. Bir de beyaz kalem aldım, böylece olası durumlarda yama yapmam yeri işaretleyip işimi kolaylaştırmak amacındayım.
İç lastik
Yanımda iki adet iç lastik bulunduruyorum. Olur da teker patlarsa hemen bulunduğum yerde yeni iç lastik takıp yoluma devam etmeyi, akşamleyin kalacağım yerde de patlak iç lastiği yamalamayı düşünüyorum.
Tamir aletleri
Bisiklet üzerinde bulunan değişik vidaları söküp takabilmek için farklı çeşit anahtarlar ise sele borusuna takılan çantada kendilerine yer buldular.
Kamp ekipmanları
Uyku tulumu
Bütün gün pedal çevirecek değilim, ki mümkün de değil. Güzel havalarda bir ağacın altına uzanıp dinlenmek için, he bir de olur da bir yerlerde geceleyecek olursam diye yanımda ince yazlık bir tulum bulunduruyorum. Bir de yerle teması kesmesi aında hafif bir izole örtüm var. İkisini su geçirmez 10 litrelik bir çanya koyarak bagaj taşıyıcının üzerine bağlıyorum.
Günlük giyim eşyaları
Parmak arası terlik, hafif bir pantolon, hafif bir çift ayakkabı, polar kazak ve tişört vs. günlük ihtiyaç duyabileceğim eşyalardan yanımda bulunduracağım.
Elektronik eşyalar
Yükü artırmama adına yanıma herhangi bir diz üstü bilgisayar, fotoğraf makinesi (+objektif) vs. almayacağım. Her ne kadar cep telefonuyla aynı kaliteyi yakalayamayacak ve .RAW formatta fotoğraf çekemeyeceğimi bilsem de, yükten tasarruf adına bu konuda fedakârlık etmek zorundayım.
Cep telefonu
Çok iyi bir fiyat performans oranı sunduğunu düşündüğüm Huawei Mate 10 model cep telefonu kullanıyorum. Özellikle de öz çekim yaparken alan derinliğini ayarlama imkânına sahip olmanız nedeniyle severek kullandığım bir telefon. Kamera kalitesi fena sayılmaz.
2014 Temmuz’undan bu yana kullandığım bir DSLR fotoğraf makinesi olan Nikon D7100 (+lenslerimi) yanımda götürmek ve en önemlisi bu iş için vakit ayırmak gibi bir lüksüm olmadığından, fotoğraf çekimlerini biraz evvel bahsettiğim cep telefonumla yapacağım.
Bisiklet telefon tutucu
Gittiğim rotaları kaydedecek GARMIN tarzından pahalı bir GPS aletim olmadığımdan, bu iş için telefonuma indirdiğim bir uygulamayı kullanıyorum. Bu nedenden sürekli elimin altında bulunmasını istediğimden, bisikletin gidon boğazına takılabilen bir telefon tutucu aldım.
Telefonu dış etkenlerden koruyucu özelliğine sahip olmadığından özellikle de yağmurlu havalarda kullanmak mümkün değil ve bunun için ikinci bir su geçirmez kılıfım bulunmakta. Telefonu kullanmayı zorlaştırdığından sadece yağmurlu havalarda kullanacağım.
Bisiklet için cep telefonu uygulamaları
Akıllı cep telefonları için sayısız uygulama mevcut. Birçoğunu denedim ve en çok memnun kaldığım uygulama ise STRAVA oldu. Hem haritada bulunduğunuz yeri, bir dokunuş ile ekran değiştirerek ise ortalama hızınız ve katettiğiniz yolu görebilmeniz mümkün. Bir de STRAVA’yı Veloviewer ve Relieve gibi diğer uygulamalarla kombine olarak kullanıyorum.
STRAVA ile kaydettiğiniz rotayı daha sonra mesafe, azami sürat, toplam ihtiyaç duyulan süre vs tarzından tamamlayıcı bilgiler eşliğinde blogunuza eklemeniz mümkün.
Harici batarya
Biraz evvel bahsettiğim uygulama(lar) arka planda sürekli çalışınca telefonun aküsü bütün gün dayanmamakta. Bu nedenle de hazırlık döneminde çok faydasını gördüğüm bir de 10.000 mAh kapasiteli harici batarya aldım. Bu cihaz vasıtasıyla telefonun aküsünü yaklaşık 3 defa doldurabiliyorum.
Bluetooth kulaklık
Bu yolculuğu bir anlamda kafa dinlemek adına huzur verecek bir tatil olarak gördüğümden, yolda müzik dinlemek gibi bir istek ve arzu içerisinde değilim ama olur da.. diyerekten yanımda bulunduracağım.
iPad
Bu aleti yanıma alıp almama konusunda kararsızdım ama dönüşte blog yazıları yazabilmem için akşamları dinlenirken günlük tutabilmek adına uygun olacağını düşündüğümden yanıma almaya karar verdim.
Diğer bağlantılar:
Dünya turu yapan Gürkan Genç’in ekipmanı
Çok karşılaşılan bisiklet sorunları
Kilit pedal nedir? Ne işe yarar?
İstediğim fakat yapamadığım şeyi yapıyorsunuz. Yazı içeriği gayet ayrıntılı ve akıcı. Tekerinizin hep dönmesi dileğiyle…
Merhaba,
teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.
Harika ve 10/10luk bir yazı olmuş. Her türlü soruyu ve ayrıntıya değinmişsin.
Merhaba Ömer Abi,
teşekkür ederim. Beğenmene sevindim, umarım işine yarar.
Selamlar
Son zamanlarda böyle keyif alarak okuduğum bir yazı olmamıştı. Ben de bir kaç haftadır bisiklete ilgi duyduğumdan hepsini zevkle okudum.
Merhaba,
teşekkür ederim, beğenmenize sevindim.
Mükemmel derecede ayrinti iceren bir yazi. Tesekkürler.
Merhaba,
teşekkürler.